ECZACILIĞIN GELECEĞİ
Sevgili meslektaşlarım, Kapsül Dergimizin yeni bir sayısında daha sizlere merhaba demenin sevincini yaşıyorum.
Son yıllarda dilimizden düşmeyen bir kavram oldu “eczacılıkta değişim”. Sıklıkla sağlık ve ilaç alanında temel dönüşümlerin yaşandığından ve bunun mesleğimiz bakımından önemli değişimleri beraberinde getirdiğinden bahsediyoruz. Eczacılığın geleceğinin söz konusu değişim ve dönüşümlere cevap verecek şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğini tartışıyoruz. Kuşkusuz bu yeniden yapılanmanın öncülüğünü yapacak olan başta Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odalarımız olmak üzere meslek örgütlerimiz var. Fakat güncel en önemli sorunumuz ise eczacılık alanında istihdam.
Şu an altmış civarında eczacılık fakültesi öğrenci alıyor. Bu da her sene 4000-4500 yeni eczacı mezun demek. Bu mezun olan öğrenciler eczane açamayacaklarına göre mutlaka eczacı istihdam alanları genişletilmeli ve bununla ilgili yasa koyucudan gerekli yasaların çıkarılması sağlanmalıdır.
Eczacılık mesleğinin geleceği için gerekli olan dönüşümü gerçekleştirmek, toplum sağlığını iyileştirmek ve eczacılarımızın rolünü güçlendirmek için tüm Oda ve Türk Eczacılar Birliği ile beraber mutlaka bir yol haritası oluşturulmalıdır. Bu yol haritası kısa vade, orta vade ve uzun vadeli olarak düzenlenmelidir.
Kısa vadeli eczacılık planlamasında güncel birçok sorun sayılabilir. İlaç fiyat kararnamesi, kamu eczacılarının özlük hakları, eczanelerdeki kamu denetimleri gibi,
Asıl önemli olan mesleğimizin geleceği için orta ve uzun vade eczacılık mesleği yol haritasıdır. Bu yol haritasında 2 konu çok önemlidir ki bunlarda birisi eczacılığın istihdam alanlarının genişletilmesi ve eczacılık mesleğinin itibarının korunması ve arttırılması.
Sevgili meslektaşlarımız;
Mesleğimizin yıllardır çözülemeyen pek çok güncel sorunu var. Fakat tüm bu mesleki sorunlarla birlikte geleceğe doğru hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Dünyadaki eczacılık modelleri gittikçe gelişiyor, iş tanımları geleneksellikten uzaklaşıyor. Farklılaşan iş modelleri artık eczacıları, uzmanlık bilgisi ve özelleşmiş alanlara doğru itiyor. Klinik olarak kaliteye odaklanan, insanları sağlıklı ve hastane dışında tutan modellere doğru bir geçiş yaşanıyor. Genetik, bio ve nano teknolojilerdeki gelişmeler ile sağlık sektöründe ilaç, teşhis ve tedavi yöntemleri hızla gelişiyor, kişiselleşiyor ve kolaylaşıyor. Bu durum elbette farklı uzmanlık alanları gerektiriyor. Eczanelerin kişiye özel bütünleştirici, tamamlayıcı ve koruyucu sağlık-güzellik noktalarına dönüşeceği öngörülüyor. Hastalarımıza özel ilaçlar yaptığımız majistral ilacın yerini 3D yazıcıların alması uzak bir ihtimal olarak görünmüyor. Eczacılar ileride hala dağıtımdan sorumlu olabilir ama belli ki sağlık sistemine başka yollarla değer katacak ve sağlık sonuçlarını iyileştirecek. Gelecekteki gelişmeler nedeniyle kısa bir süre sonra eczacılar sadece ilaç ve sağlık ürünü sağlayıcısı olmayacak; kontroller yapıp, kısmi klinik hizmetler verebilecek. Rutin işleri robotlar hallederken, eczacılar birebir iletişimde hastalarına daha çok vakit ayıracak alanı yaratabilecek. Otomasyon, robotlar, yazılım, dağıtım söz konusu olduğunda işler muhtemelen daha hızlı ve daha doğru bir şekilde yapılabilir.
Yine pandemi sürecin bu mesleğin halk sağlığı için ne kadar önemli ve ne kadar vazgeçilmez olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Eczacılık mesleğinin geleceği mutlaka ve mutlaka yeni istihdam alanları ile güvence altına alınmak zorundadır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün , olağanüstü koşullarda kurmayı başardığı cumhuriyetimizin 100. yaşını geride bıraktığına şahit olma şansına erişmiş bir nesil olarak; mesleğin geleceğini korumak ve yüceltmek de tüm meslektaşlarımıza bir görev haline dönüşmüştür.
İşte bu duygu ve düşüncelerle tüm meslektaşlarımızı sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Sağlıkla kalın..